oyun müzikleri

3 dakika okuma süresi

Giriş

Oyun müzikleri, oyunlarda bulunan tüm müzik eserlerini ve ses efektlerini ifade etmektedir. Efektler synthler aracılığıyla veya orkestra gibi canlı kaynaklardan elde edilebilmektedir.

Lindsey Stirling - DotA 2 The International 2016

Beynimiz müziği, uzun süreli hafızayı ve duygusal çağrışımları tuttuğu limbik sistemde işler. Bu yüzden müziği anılarımızla ve duygularımızla kodlamamız kaçınılmaz bir hal alıyor. Müzik, insanın hayatı boyunca deneyimlediği bir oluşumdur. Her gün; çalışırken, işe giderken veya araba kullanırken arka planda müzik bize eşlik ediyor.

Bir hipoteze göre arka plan müziği dinleyicinin ruh halini ve uyarılmasını düzenler, optimal seviyede hafıza performansını arttırır. Bir başka hipotez de müziğin tekrar oynatılmasının hafıza performansına yardım sağladığı ve bağlam oluşturduğu yönündedir.

Bu yüzden oyun geliştiricileri oyunlarında oynanış ile eşleşecek, iyi düşünülmüş oyun müzikleri geliştirmeyi hedefliyorlar.




Tarihsel gelişime göz ucuyla bakacak olursak bilgisayar aracılığıyla yapılmış ve oynatılmış ilk kayıtlar 1951 yılında University of Manchester’da Ferranti Mark 1 bilgisayarı aracılığıyla God Save The Queen, Baa Baa Black Sheep ve In The Mood parçalarıdır. Bilgisayar aracılığıyla yapılan müziğin ilerlemesindeki kıvılcım da bu olay olmuştur diyebiliriz.’51 yılından sonra bir diğer kayda değer gelişme ise ‘72 yılında çıkan Pong oyununda ses efektlerinin kullanılmasıdır.
Teknolojik olanaklardan dolayı 70’li yıllara kadar pek kayda değer gelişme yaşanmadı çünkü zamanın teknolojisi sınırlı olduğundan kaliteden ödün vermeden müzik yapmak imkansızdı. Kayıt ekipmanlarının ve bilgisayar donanımlarının yeterli düzeye gelmesiyle beraber 80’li yılların ortasından sonra oyun müziği geliştiricileri özgün parçalar geliştirmeye başladı ve dış dünyada deneyime sahip olan “esas” bestecilerle çalışmaya başladılar.

The Baby, teknolojik olarak Ferranti Mark 1'e öncülük etmiştir.

Daha yüksek kapasiteli ve sofistike müziklerin eklenmesi oyuncunun deneyimine katkı sağladı. Bu gelişme önceden kayıt edilmiş müziklerin birden fazla kanala sahip olarak oyun içinde yer edinmesine de imkan verdi. Eğer oyunda iyi yazılmış bir parça var ise oyuncuyu kolayca atmosfere sokabilir ve istenilen duyguların yaşanmasına yardımcı olabilir.

Steinberg tarafından yazılan Cubase'in ilk arayüzü.

Resident Evil, Pokemon ve Legend of Zelda gibi efsaneleşmiş oyun serilerinde kullanılan bestelerin ağzınızı açık bırakacağına emin olabilirsiniz. Günümüzde oyun müziklerinin gelişimi de kendisine ait bir tür olacak kadar ileri bir duruma gelmiş oldu.

Ben, Twitch ve DMCA

Bu yazıyı yazmayı planlarken bu kadar uzun bir giriş yapmayı planlamıyordum ancak hazırlarken bilgisayar oyunlardaki müziklerinin miladının neredeyse bilgisayarın tarihi ile aynı olduğunu fark ettim. Esas olarak benim değinmek istediğim konu bu müziklerin kendisine ait bir türü olmasına rağmen her birinin farklı türde yazılmış olmaları ve oyuncuya/dinleyiciye sunduğu çeşitlilik.

Geçtiğimiz günlerde livestream platformu olan Twitch’in DMCA ve telif kılavuzu güncellendi. Yeni yayın kuralları Spotify, Tidal ve YouTube Music gibi müzik yayını yapan platformlarda bulunan parçaların son kullanıcı tarafından tekrardan izleyicilere stream edilmesini engelliyor.

Takip ettiğim yayıncılar da (Forsen, Videoyun) bu düzenlemeye çözüm olarak yayınlarında DMCA’in ihtar veremeyeceği oyun müziklerini tercih etmeye başladılar. Bu olay da benim türdeki çeşitliliği fark etmemi sağladı. Spotify’ın Global Top 50 çalma listesi gibi içinde her türlü parçayı bulunduran listelerdeki çeşitliliği yakalayabiliyor.


Yazının ikinci kısmında bestecilerin istenilen etkiye ulaşmak için hangi türleri neden tercih ettiğinden konuşup, müziğin oyunlardaki işlevinden biraz daha detaylı bahsedeceğim, sonrasında albüm önerisinde bulunup iki kısımda bitirmiş olurum.

Sağlıcakla ve hijyenle kalınız.

Merhaba

Ben Mert, Karışık Kaset ve Medium üzerinden denediğim blog işini kendime ait bir siteye taşımak istedim. Blog ile beraber arada ürettiğim işleri de eklemeyi düşünüyorum.